DOĞAL KAYNAKLARIN ÖNEMİ
DOĞAL KAYNAKLARIN ÖNEMİ
Dünya, her saniye biraz daha yaşlanıyor. Endüstrinin gelişmesi, ham maddeye duyulan ihtiyacın artması ve nüfusün katlanarak büyümeye devam etmesi gezegenin omuzlarına her geçen gün bir yük daha bindiriyor. İnsan sirkülasyonuyla birlikte doğal kaynaklar günden güne azalırken yaşam döngüsünün sekteye uğraması da kaçınılmaz bir hal alıyor.
Doğal kaynakların hızla tükenmesinin sebepleri neler? Hangi noktalarda üzerimize düşeni yapmıyor ve yaşadığımız gezegeni hazin bir sona sürüklüyor olabiliriz?
Hızla tükenen doğal kaynaklar
Global Footprint Network’ün sürdürülebilirlik alanında çalışmalar yürüten başkan temsilcisi Mathis Wackernagel, dünyanın kendi imkanlarıyla yenileyebileceği kaynakları henüz yenileme işlemi tamamlanamadan yüzde 70 oranında bir hızla tükettiğimizi belirtiyor. Bu gidişle çok da uzun olmayan bir süre içerisinde muhtemelen bizlere tüketecek kaynak da kalmayacak.
1-Su
Dünyanın yüzde 70’i suyla kaplı olsa bile sadece yüzde 2,5 gibi bir oranını güvenilir bir şekilde tüketebiliyoruz. Bu düşük oranın üzerine, iklim değişikliği gibi küresel ısınma sonucu ortaya çıkan faktörler eklendiğinde suya erişim imkanımızın günden güne azalacağı reddedemeyeceğimiz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün saptamalarına göre, 2025 yılına kadar 1,8 milyar insan içme suyuna erişemeyecek hale gelecek.
2- Toprak
Bilim insanları yaşanan iklim değişikliği nedeniyle toprak erozyonunda artış yaşanacağından bahsetmeye başladı. Bu da topraktan beslenen tüm bitkilerin büyük risk altında kalacağı anlamına geliyor. Yaşamın ve üretimin en temel kaynaklarından biri olan toprağın bilinçsiz tüketici davranışları nedeniyle hasara uğramasıyla dünyanın ve insanlığın geleceği ciddi anlamda tehlike altında.
3- Hava
Madencilik, zehirli gazlar, endüstrinin çevreye verdiği zarar, kimyasal salınımlar hava kirliliğine neden olarak oksijene ihtiyaç duyan her canlının hayatını tehlikeye atmakta. Çevreye verilen hasarı azaltmaya yönelik bir bilinç geliştirmedikçe muhtemelen dünya üzerinde temiz hava alacak bir yer bulamayacak hale geleceğiz.
4- Bitkiler ve hayvanlar
Nüfus artışıyla beraber başta yiyecek tüketimi olmak üzere barınak, eşya, yakıt gibi ihtiyaçlar da paralel şekilde artış gösteriyor. Mevcut kaynakları bilinçsiz bir şekilde tüketmek bitki ve hayvanlara ciddi ölçüde zarar veriyor. Ne yazık ki şu anda birçok bitki ve hayvan türünün nesli tükenmekte.
5- Mineraller
Demir, çinko, bakır, fosfat, titanyum gibi değerli mineraller; endüstrinin gelişmesi ve pek çok alanda bu minerallere duyulan ihtiyacın artması gibi sebeplerle tükenme tehlikesiyle karşı karşıyalar. Modern yapıların gelişmesi, inşaatın çeşitlendirilmesi, yeni teknolojik aletlerin sayıca fazlalaşması doğal rezervlerin günden güne azalmasına sebep olan faktörler arasında yer alıyor.
Doğal kaynakların jet hızıyla tükenmesinin başlıca sebepleri şu şekilde sıralanabilir.
1. Geri dönüşüm yapmamak
İşi biten malzemeler, boş şişeler, teneke kutular, eskimiş kıyafetler daha sonra farklı formlarda tekrar kullanılarak hayata döndürülebilir. Kullan-at mantığının sürdürülebilir bir hayata evrilmesini sağlamak çevreye ve doğaya büyük bir yatırım yapmak anlamına geliyor.
2. Doğal kaynakları kullanırken aşırıya kaçmak
Su, elektrik, yiyecek, yakıt ve bunun gibi pek çok ihtiyaç dahilinde olan temel öğeyi günlük yaşamımıza dahil ederken “gerektiği kadar” kullanma mantığını benimsemek önem arz ediyor. Aksi takdirde doğal kaynakların hızla tükenmesinin önüne geçmek neredeyse imkansız.
3. Satın alma çılgınlığı
Şu an yaşadığımız toplum tam anlamıyla bir tüketim toplumu. Her yeni gün, ihtiyaç fazlası, her biri bir öncekinin üst modeli olan daha yeni daha gösterişli pek çok ürünle karşılaşabiliyoruz. Satın alma çılgınlığına ve tüketim hastalığına dur diyerek sürdürülebilir moda, geri dönüşüm ve bilinçli tüketim konularını takip etmeyi tercih etmek gerekiyor.
4. Kimyasal atıklar
Fabrikalar, her gün kullandığımız motorlu taşıtlar, kozmetik ve temizlik ürünlerimiz ve bunun gibi pek çok faktör havayı, suyu, toprağı ve kısacası tüm doğayı olumsuz yönde etkileyerek dünyanın dengesini bozuyor.
5. Doğayı kirletmek
Doğada biriken çöpler, doğada yıllarca varlığını sürdüren plastik atıklar, denize dökülen kimyasal atık suları ya da en basitinden yere atılan izmarit çöpleri doğayı ve doğada yaşayan canlıları tehlikeye atıyor. Kirletilen doğal kaynaklar ne yazık ki yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyorlar.
6. Hayvan haklarına saygı duymamak
Kozmetik, giyim, dekorasyon ve aksesuar alanlarında hayvan ürünleri kullanmak, et ağırlıklı beslenmek, doğaya ve hayvanlara saygıdan uzak bir yaşam tarzı benimsemek çevreye verilen en büyük zararlar arasında yerini alıyor. Yapılan araştırmalar, et ağırlıklı beslenen bir ailenin sebep olduğu sera gazının sanayicilik nedeniyle meydana gelen çevre kirliliğinden daha etkili olduğunu ortaya koyuyor. Hayvancılık sektörü nedeniyle ortaya çıkan gaz kirliliği, yaşadığımız dünyanın maruz kaldığı kritik tehditler arasında.